daha önce hiç böyle hissetmemiştim.hani dişi ağrır ya insanın ya da başı.vucudun ağrıyan yerini kesip atsan ya da ne bilim kaşınır ya bacağın oysan o kaşınan yeri sanki rahatlayacak gibi hissedersin.öyle bi şey.onu beklerken görmek isterken göremezken hissettiğim.diyorumki içimden ulan 1 hafta göremeyince böyle oluyosam ben oturup hüngür hüngür ağlayabiliyosam bırakıp gittiğinde nolucam.koparıp atsam mı kalbimi, sokup avcumu göğsümden içeri.ya da öyle bişey yapsam ki daha fazla acıtmadan kurtulsam eğer gidecekse bir gün.koparıp atsam kafamı yerinden o zaman.ya da onu düşünen hücrelerini belirleyip zihnimin bi kaşık sokup alsam ya kafamın içinden.bigün giderse diye hani.o korkudan...insan başına gelicek felaketlerden kendini böyle mi korur ki. ama ya gitmezse...bi de gitmezse...işte tüm hissettiğim bu...
23 Temmuz 2009 Perşembe
1 Temmuz 2009 Çarşamba
bu aralar bi garibim.bazen kendimi çok değişmiş gibi hissediyorum.üstümde bi kabuk varmış da sanki atmışım gibi.yenilenmeye açıldım.eskiden daha tutucuydum bi çok konuda.hayat anladımki karşımıza birilerini bize bişeyler öğretmesi için gönderiyor.belki bilgi mutluluktur da.yani onca zaman aradığım anahtar odur...
Onu içim titreyerek seviyorum hala...ömrüm boyunca da sevmemi kainat sağlasa keşke.sonsuza kadar beni sevse ben de onu...
Onu içim titreyerek seviyorum hala...ömrüm boyunca da sevmemi kainat sağlasa keşke.sonsuza kadar beni sevse ben de onu...