23 Ağustos 2011 Salı

"İnsan çok yalnızken bir tane kendinden doğuruyordu içinde 'korkma' desin diye"
Muz Sesleri

Bu seçilmiş yalnızlığımda çokça sorguluyorum kendimi.bu uyumsuzluğumdan ayarsızlığımdan mı yaptım bu seçimi yoksa gerçekten gerektiğinden mi oldu...içimi tamamen döktüğüm hiç kimse yok.belki de bu olması gerekendi diyip teselli ediyorum kendimi.sonra artık kızmamaya çalışıyorum,kızdıklarımı düşünmemeye.çok düşündüm çok hesapladım haklı o.ben kendi içimde büyüttüm herşeyi.belki temizlediğimi sandığım düşüncelerimin tekrar kafamda büyümemesi için düşünmemeye karar verdim.kötü düşünmemeye.sosyal yaşamın bi çözümü bu belkide.bunu çok daha önce yapsaydım belki kaybettiklerimi kaybetmeyecektim diye düşününce içimden hoyratça kaybettiklerimden vazgeçiyorum belki de bencilce.kimseye düşündüklerimi yaşadıklarımı tam anlamıyla anlatamıyorum hep bir yanlış anlaşılma hep bir yanlış yönlendirilme korkusuyla.o yüzden belki de evet evet düşünmemek lazım.düşündükçe aklım kaybolacakmış gibi de oluyor hem.susuyorum,bir ömürlük suskunluğum...içimden de konuşmayacak kadar suskun.

13 Aralık 2010 Pazartesi

"bir isik alsin gozumu
tamam deyip bulayim cozumu
bir bilge ki ben yapsin beni
umur sayip duysun sozumu

yalan sanirim kimi cozumu
dogrular burusturur benim yuzumu
herkes yolda gider benden ote
ben ben olali bulamadim ozumu

bir el alsin elimi
bukulmez kilsin belimi
bir bilgeki ben yapsin beni
umur sayip duysun sozumu"

13 Ağustos 2010 Cuma

Bu sabah işyerinin merdivenlerini çıkarken bi güvercin gördüm kedinin ağzında.kıpırtıyordu.bagırdım,kovaladım.herkes bırak ölü o güvercin dedi.bırakmadım.sonra güvercin kedinin bi anlık dalgınlıgıyla uçtu gitti.şimdi kendimi o kedinin ağzında gibi hissediyorum,güvercinin hissettiği sevinç i yaşamak istiyorum.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

"Sonra farkettim ki
Su akıyor rüzgar esiyor
Yağmur yağıyor.
Herşey yine ve aynı şekilde oluyor.
Öyle bir yere geldim ki sıcak ve soğuk aşk ve nefret,
savaş ve barış, üşümek ve sonra ısınmak gibi.
Gitsem ayrılık oluyor.
Kalsam çöl
gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler
ama anladım ki özlemden de hiç kimse ölmüyor
ama ben ölüyorum.
Nefes alıyorum önemsiyorum ve gitmek istiyorum .
Anladım ki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor
sevdiklerim ve beni sevenler bağışlayın
su akıyor ve ben gidiyorum..."




Bir nehir ki ömrüm
Taşır bin yıllık kavgasını
Yurtsuz aşklarımın
Bir nehir ki ömrüm
Yüreğim baş eğmez bir haylaz
Bir nehir ki ömrüm..
Buzun ateşe değdiği zaman
Terin toprağa
Gülün yaprağa
Işığın suya değdiği zaman
Dudaklarım gözlerinde
Aşkı içeceğiz..
Bir mavzer buğusunda loy
Gözlerim kıyısında
Hazarın büyüsünde
Soğan kırıp zafere
Aşkı içeceğiz.

25 Haziran 2010 Cuma

o en sevgiliyle artık nişanlıyız...

mutluyum.mutluyken bile içimdeki korkular her ne kadar bırakmasa da yakamı.sanırım ömrüm korkarak geçicek.ama olsun...herşey güzel ya şimdi...şimdi mutluyum.çok mutluyum.çokca da aşık...

28 Mayıs 2010 Cuma

dün akşam kendimden vazgeçmiş nefret ederken sürünmekten vazgeçtim.öyle ya ben elimden geleni yapayım gerisine de razı olayım değil mi.toparlanma dönemine girdim.toparlanacağım.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

annesi; "sen artık benim kızımsın,oğlum gelirken yanında bir de kız evlat getirdi bana" dedi ellerimi tutup.gözlerimin dolmasını engelleyemedim.çok sevindim.